hesabın var mı? giriş yap

  • hasta olan arkadasla baglanti kurdum en kisa zamanda bana tahlilerini yollayacak.

    bu konuda dunyada en kompetitif cerrah tampa florida'daki norman parathyroid center'in kurucusu jim norman'dir. adamlarin ununu bu hastaliklar ile ugrasan herkes bilir.

    eger metastatik ise dakarbazin ile kemoterapi mumkun. ayrica vincristin ve cyclophosphamide ile chemo da verilebilir.

    ayrica metastatik yayilim sinirli ise radyasyon, radio frequency ile ablasyon veya cerrahi debulking mumkun.

    ayirca hypercalcemia icin sensipar yeterli degil. denisumab yada zoledranic acid kullanmak gerek buna ek olarak.

    ama desigim gibi hastalik metastatik mi degil mi daha belli degil. hastaligin evresini ogrendikten sonra kendisi ile cesitli opsiyonlari konusucaz.

  • çekiçi (ya da keseri), tam çekirdeğin ortasına değil de, protonlarla nötronlar arasındaki küçük boşluklara denk getirecek şekilde ve hayvani bir güçle vurabilirseniz, gerçekleşecek olan hadisedir. peki hiç kimse denk getiremiyor mu da, sanayideki bir dayının ya da bir hurdacının atomu parçaladığını işitmiyoruz? çünkü, çekiçi doğru yere denk getirmek trilyonda birden bile küçük bir olasılık. ayrıca, o söylediğimiz hayvani güç de bir hayli fazla. iki üç adamın kuvvetinden fazladır bana göre. bunu laboratuarlarda yapabilirler aslında ama çok büyük patlama olur, her taraf tarumar olur diye bilim adamları çekiniyorlar. devlet de izin vermez zaten...

  • hey gidi hey. ne guzel bir kistin sen 87 kisi. o tatil benim hafizama trt yayin saatlerinin uzamasi ile kazinmistir. donemin trt genel muduru her kimse ellerinden opuyorum. kendisi "bu cocuklar okula gitmiyorlar, bari ben de oglen vaktinde baslatayim yayini da cocuklar karda oynamaktan yorulduklarinda evde baymasinlar" deme yurekliligini, delikanliligini gostermis guzel bir abimizdir. cocukluk donemimin en hos filmlerinden bir kacini bu tatil sirasinda izlemistim.

  • senin cocugunun sictigi koltuga hostes oturmak zorunda mi veya yolcular o kokuyu cekmek zorunda mi ? isin icine cocuk veya kadin girince butun kurallar esnetilsin isteyen insanlari egitebilsek keske. bi de hakli goruyorlar kendileri sonuna kadar.

  • (bkz: gasp)

    öyle bir yansıtılıyor ki;

    gasp ettiği kişinin 5 bin lirası olsa, 4995 lirayı bırakacaktı sanki.

  • nezle / soğuk algınlığı ("common cold") ve grip (flu / influenza) farklı hastalıklardır. bu hastalıklara neden olan virüsler de farklıdır.

    - grip nezleden daha ağır seyirli bir hastalıktır. nezle genellikle 7 - 10 gün içinde geçerken gribin iyileşmesi haftalar alabilir.

    - grip ve nezlenin başlangıçları farklıdır. nezlenin başlangıcı üç aşağı beş yukarı şuna benzer: önce boğazınız kaşınmaya başlar, bir sonraki gün boğaz ağrısı ya da yanması başlar daha sonraki gün diğer semptomlarla beraber burnunuz akmaya başlar. grip ise böyle başlamaz, anidir, iyi hissederken bir anda ya da birkaç saat içinde duvara toslamış gibi olursunuz, önce yüksek ateş ve baş ağrısı başlar boğaz ağrısı daha sonra ya da sonraki günlerde gelir.

    - grip yüksek ateşe neden olur, gripte kol altından ölçülen ateş 38, 38.5 derecenin üzerindedir. nezlede ise ateş ya hiç yoktur ya da en fazla 37.5 derecedir. (kol altı ölçümü)

    - grip, burnu nezle kadar tıkamaz. nezlede sürekli hapşırma eşliğinde burnunuz yer yer nefes alamayacak kadar tıkanır ve akar. gripte ise akıntı olsa bile tıkanıklık bu derece değildir. bununla bağlantılı olarak nezlede tat ve koku alma hissi de bir süreliğine ortadan kaybolur gripte ise ya hiç kaybolmaz ya da bunun derecesi çok azdır.

    - grip hemen hemen her zaman yaygın kas ağrılarına neden olur, nezlede ise kas ağrısı yoktur.

    - grip, boyunda ve koltuk altlarında lenf bezi şişmelerine neden olur. nezlede ise bu yoktur.

    - grip, zatüre gibi komplikasyonlara sebep olabilirken nezle genellikle olmaz.

    - gripten korunmak için (en azından bir seviyeye kadar) ya da gribin vuruculuğunu azaltmak için her yıl tekrarlanması gereken grip aşısı mevcuttur ancak 200'den fazla çeşitteki virüsün sebep olabildiği nezleden korunmak için ne yazık ki hiçbir aşı yoktur.

  • "atatürk dahili ve harici bedhahlarımız olacağını söylemişti de, halkla bu kadar taşşak geçeceklerini hiç söylememişti..."

  • starbucks'ta isim sorulduğunda sevgililerinin ismini söylemeleri.

    bi de çok matah bişeymiş gibi sevgili ismi yazan bardağın fotoğrafını facebook'a eklemeleri.

    geberin lan.

  • cengiz inşaat denen firmanın bir paravan olduğunu düşünmekteyim. o paraları ona yedirmezler. kime gemicik, kime isviçre'de hesap oluyor acaba bu paralar?

  • tlc'ye "bir gün extreme cheapskates'i türkiye'ye uyarlarsanız elinizin altında böyle biri var" diye haberini vermek istediğim eski sevgilim, evde demlenen çayın hesabını yapardı. çok uzun bir süre -3 hafta- düşünüp taşındıktan sonra arkadaş grubuyla karaköy namlı gurme'ye kahvaltıya gitmemize karar vermişti, yerken öğürdüğü halde sırf almış olduğu için rokfor peynirini canı çıkarak yutmuştu. hesabı (bozuk 4 tl'si hariç ben ödedim) görünce kısmi felç indiği için arkadaşlarına "hadi bana gidelim otururuz" dedi, birlikte yola çıktık, tramvayda buna "gidince bir çay demleriz şimdi" dedim ama vay babovv demez olsaydım. adam gözümün önünde titredi lan titredi. zangırdaması geçince "çayı az önce kahvaltıda içtik ya" diye azarladı beni. "salçalı makarna yaparken salçayı yağı yağ yarı suyla kavuruyorum daha soft bir tadı oluyor" demişti. ailesi dubai'yle ticaret yapıyordu, kendisi mühendisti. ne sebepten ayrılırsam ayrılayım herkes cimriliği yüzünden ayrıldığımı düşünecek diye jet hızıyla ayrılmaya utanıyordum; neyse ki seviyeli birlikteliğimizin 45. gününde "ortamda senin esprilerine benimkilerden daha çok gülünüyor, bu kabul edilemez" diyerek benden ayrıldı. aro kardeşim, cennette peygamberle komşu olasın.