hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi bana şu ilginç geliyor.
    bu nihal daha geçenlerde liseyi bitirmedi mi? taş çatlasın 18-19 yaşında kız. evleniyorum diye babasının burnuna yüzüğünü sokuyor. yahu ben 25ime bastım, evlenicem diye babam depresyona giriyor, daha küçüksün ayağı yapıyor, ki kendisi böyle robdöşambrla felan gezmiyor bildiğin atletli pijamalı baba. bu ednan bey'in "eee ergenliğe girdi, zamanı da geldi" dercesine köylü tavrı nedir anlayamadım. bana 19 yaşında çocuğu evlendirmek medeniyettir dedirtemezsiniz.
    "kendileri karar versin istedikleri zaman evlensin" dediğin kişi daha çocuk yahu, adam gibi bir sevgilisini dahi görmedik daha.

    ee ednan, bu kadar genişliğe karşı hakettin sen bunları. yeğenin hem karını aldı, hem kızını, tren yapıyor. adam olmuş matrix sen hala mermidesin kurşundasın. allahtan anan vaktinde hakkın rahmetine kavuşmuş. onun haricinden bir kulak arkan kaldı. ona iyi bak diyor gözlerinden öpüyorum.

  • biraz önce trafo patladi burada..
    kocaman trafo.. bulundugumuz bolgede ki elektirikler komple kesildi..
    tedas geldi..
    baktilar trafo icin icin yaniyor..
    itfaye cagirdilar..
    itfaye geldi.. yanan trafoyu sondurduler..
    esnaf adamsin.. merak ediyorsun..
    - ne zaman gelecek elektirik?
    + en az 3-4 saat surer dedi gorevliler..
    bunu duyan..
    daha birkac saat oncesi hazirlik yapan bar, disco, turku bar, eglence mekanlari hepsi kapatti. kocaman harfler ile yazdilar..
    ''sehitlerimiz icin bugun kapaliyiz''
    elektirik olsaydi kapanmayacakti.. biz yasadik bunlari.. kimse mekanini kapatmak zorunda degil ama.. amasi var iste.
    adamin cani yaniyor.. bu iki yuzluluge..
    sonra;
    konvoy gecti.. dugun var sandim..
    motorsiklete binmisler, arabalara binmisler.. kornalar calarak, dortluleri yakarak teroru mu lanetliyorlar di?
    yoksa kutlamami vardi..
    turistlerinde kafasi karisti... kendilerine ulkucu isareti yapan cocuklara.. rock isareti yaparak ''hell yeah'' diyerek destek verdiler..
    sonuna kadar acilmis mehter marslari dinlerken kafa salliyorlardi..
    biz neden bu kadar iki yuzlu bir millet olduk?
    kandan bu kadar nemalanmayi kimden ogrendik?

    evine gitmek icin gun sayan gencecik cocuklari,
    kor kursunlara atanlarin.. ne zaman oyuncagi olduk?..

    bizi affetmeyin..
    ote dunya varsa.. yapisin yakamiza bize hesap sorun..

    - bizi kara topraklara gomdunuz diye? yakamiza yapisin.. bizi affetmeyin..

  • "2 saat internet gitti evde ailecek yıllar sonra salonda bir araya geldik, kardeşim büyümüş, babam yaşlanmış, annem aynı maaşallah anneannem beni tanımadı zaten dedem de ölmüş ya en çok ona şaşırdım. teşekkürler tt net."

  • daryl okuyla her zombi öldürüşünde, okunu zombinin kafasında unutup gidecek diye gerim gerim gerildiğim dizi.

    çok dert ettim bu konuyu.

  • kedi sahiplenmek isteyenlerden ricam ve onlara tavsiyem, önceliği engelli hayvanlara versinler.

    - öncelikle ne kadar engelli olursa olsun, kedi kedidir. kediliğini yapar. sizi kendisine aşık eder.
    - insanların aksine, kediler engellerini dert edinmezler. kendilerini eksik görmezler, kendilerini diğer kedilerle ya da sizle kıyaslamazlar. içiniz rahat olsun.
    - tek bacakları bile olsa, o bacakla hayata tutunurlar. bacakları yoksa, hayata tutunacak başka bir şey bulurlar. yeter ki yanlarında olun. bir kap mama, biraz sevgi, sıcak bir kucak onlara yeter.
    - engellerine bağlı olarak, bu kediler genelde daha ağırbaşlı ve uslu olurlar. özellikle apartmanda yaşayanlar için, geniş alan ihtiyacı görece az olan ve sokakta hayatta kalmaları çok zor, bazen imkansız olan bu kedileri sahiplenmek daha doğru bir seçim olacaktır.
    - sakat, kimsesiz, yapayalnız, korkmuş, hasta ve mutsuz bir canı evinize alıp, onun serpilip güzelleşmesini, sizinle oyunlar oynamasını, sizi gördüğünde sakat haliyle heyecanla size doğru atılmasını ve en çok da güvende ve huzurlu halini görmek gerçekten şu dünyada yaşanacak en güzel duygulardan, alınacak en büyük mükafatlardan biri olsa gerek.

  • google 17 yasindaymis..

    turkiye'de olsa kesin tecavuze ugrar sonra da " zaten motordu, araniyordu" denip ustu kapatilirdi.

  • bundan yaklaşık yedi buçuk yıl evvel hakkında "yirminci yüzyılın en değerli caz albümlerinden biri" demişim. hem haklıyım, hem de yanılmışım. yanılmışım, çünkü "belki de en değerlisi" demem gerekiyor.

    miles davis'in her ne kadar cool* dönemine, parker'la* bebop icrasında bulunduğu döneme, modal* dönemine, 1965-68 arası post bop'ın ne olduğunu -shorter'la* beraber- anlattığı dönemine, 1969-75 arası "ilk füzyon"*** dönemine tutkun da olsam; şu 1955-56 arası kaydettiği dört -aslında beş- albümlük ilk beşlisinin***** etkisinden daha yukarıya koyamıyorum hiçbirini.

    john coltrane'in adeta farklı bir odadan sesinin geldiğini düşündürecek kaydı, miles davis'in mikrofona yürümesi, aradaki false girişlerin ardından grubun yeniden toparlanması, philly joe jones'un kasnak yürüyüşlerinde "ben buradayım" demesi, caz dünyasında teknik/yapı/ruh vs her açıdan en üst düzeyde olan biricik kontrbasçı -otuz üç yaşında aramızdan ayrıldı- paul chambers'ın arşeli (ve hafif testere-vari) soloları insanı büyülüyor. red garland'ın keza, miles davis'e en iyi uyum sağlayan ve ardında en iyi yürüyen piyanist olduğunu (tutkun olduğum block chordlarıyla) vurgulayan bu güzide albümde ilgili yine/yeniden birkaç şey söyleyeceğim.

    ahmad's blues'a dikkat ettiniz mi? trio çalıyorlar. piyano-kontrbas-davul. birinci adam, frontman miles davis ve tenor saksofon* yer almıyor. adam o yüksek egosuna rağmen kendi albümünde bir eserde çalmamış, trioyu kendi haline bırakıp ahmad jamal'ın hassasiyet ve başarısına hürmet etmiş. kontrbas solosuna dikkat etmek şart diyorum bir de, paul chambers yürürken 2 ve 4 ve'lerde garland'ın selamlaması ve ardından davulla interplay hususu pek şahane olmuş.

    öte yandan bugün "standartların şaheseri" olarak adlandırdığımız four, ilk kez o derece yüksek tempoda çalınmış. (miles davis daha önce de birkaç albüm ve konserde bu eseri seslendirmişti ancak hiçbiri böyle olmamıştı.) tabi, bununla yetinmiyor miles davis; kündeye getiriyor bizleri half nelson'la. nefis beste ve nefis icra, özellikle four ve half nelson'ı aynı paragrafa yazdım ki genç caz davulcuları bu paragrafı okuyorlarsa philly joe jones'un tanrı katında nasıl bir varlık olduğunu hissetsinler. dinlerken okusunlar, okurken dinlesinler.

    yalan yok, miles davis'in 1952'de blue note'tan* çıkan vol. 1 ve vol. 2 albümlerindeki (vol. 2'nin sonunda yer alıyor sanırım) it never entered my mind icrasını daha yalın buluyorum, daha çok seviyorum ancak bu albümdeki de çok hoş olmuş. özellikle miles davis'in her soloyu hissediyor oluşu ve bunu yansıtması çok ciddi tutkulu, güzel bir olay. dinleyiniz bu albümü, dinletiniz. plağını edininiz, cd'sini edininiz. caz seviyor ya da caz öğreniyorsanız başucu eseri olarak bu albümü baştan sona defalarca kez dinleyiniz. bu albüm huzurdur, emektir, tutkudur; gerçek caz'dır. selam, sevgi ve saygılarımla.

  • okulda hocanin verdigi kitap listesi icin internette fiyat karsilastirmasi yaparken neden olmasin deyip isimi kolaylastiracak bir site yaptim, sonra da elini yuzunu duzeltip yayinladim. ufkunuzu direkt arttirmasa da cebinize katkida bulunacaktir:

    http://www.kitapfil.com/

  • elimde epub var ama bilgisayar, calibre falan kullanmadan bunu nasıl kindle’a gönderebilirim diyenler yanaşın şöyle yamacıma:

    ihtiyacınız olanlar:
    1. bir adet telefon (ben iphone kullandım)
    evet bu kadar başka bir şeye ihtiyacınız yok.

    elimde epub yoktu. şu siteyi buldum üye olup ücretsiz olarak epub kitapları indirebilirsiniz. indirebilmek için ücretsiz üyelik yapıyorsunuz.

    buradan 1984 kitabını epub olarak indirdim. iphone safari bunu direk “dosyalar-files” uygulamasında “download” klasörüne indiriyor. kitap 350 kb. bak kilobyte diyorum. tüy siklet yani.

    1. şu sayfaya gidiyoruz.

    2. ayarları seçiyoruz: “epub to mobi” (biliyorum azw kindle’ın orijinal formatı ama burada mobi seçmeniz gerekiyor) ve “upload file”. bundan sonra “choose file” deyip telefonumuzdan e-pub kitabı buluyoruz ve “convert” butonuna basıyoruz.

    3. “conversion complete” dedikten sonra “download now”a tıklayıp kitabı mobi formatında indiriyoruz.

    4. indirdiğimiz dosyayı yine “dosyalar-files” uygulamasından paylaş-share yaparak amazon kindle email adresine email olarak gönderiyoruz. kindle’ı bir daha ki internete bağladığımız da kitap inmiş olacak.

    edit: @para bende eklememi istedi:

    elinizde pdf varsa ve kindle'da okumak isterseniz; kindle mail adresinize pdf dosyasını sadece mailin konu kısmına convert yazarak göndermeniz yeterli. amazon pdf'i uygun formata çevirip kindle'iniza gönderir.

  • geçen hafta iş meselesi sebebiyle gittiğim ülke. tam toplantıdayken, masadaki tüm almanların tırnaklarına baktım ve eciş bücüş, kemirilmiş gibiydi. daha sonra etrafımdaki almanlara da baktım, onlarınki de aynıydı. dayanamadım sordum. dedim tırnak makaslarınız, dünya standartlarından farklı mı?

    das hayır dedi masadaki iş ortağımız alman. peki dedim tırnaklarınız neden böyle kemirilmiş gibi? biz dedi dostum, her gece kıskançlıktan tırnaklarımızı kemirerek uyuruz. kimi kıskanıyorsunuz dedim.işte o an, tüm restoran ayağa kalkıp istiklal marşı okudu. o kadar gururlandım ki, ağladım be sözlük.

  • rusyanın bombalaması sonrasında çıkmıştır. tanklarda santral çevresinde.

    vurulma anı - vurulma anı 2 - yangın görüntüsü

    -nükleer santralin basın servisine göre, devam eden yangın nedeniyle itfaiye ekipleri yangın yerine yaklaşamıyor.

    -rüzgar istasyonun yanından ukrayna'nın güneydoğu kısmına ve büyük rus şehirleri yönünde esiyor: rostov-on-don ve krasnodar

    -energodar belediye başkanı dmitry orlov, rusya'yı nükleer santrali bombalamayı derhal durdurmaya çağırdı.

    -ukrayna dışişleri bakanı: "rus ordusu, avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan zaporizhzhia’ya dört bir yandan ateş ediyor." "yangın çoktan çıktı. patlarsa, çernobil'den 10 kat daha büyük olacak." "ruslar derhal ateşi kesmeli, itfaiyecilere izin vermeli."

    -ruslar buranın idari bina olduğunu ve santral üzerinden kıyamet koparıldığını iddia ediyorlar,bir bakıma haklılar rusya bölgede bir nükleer patlamanın kendilerine de oldukça çok zarar vereceğini biliyorlar. bölge haritası çatışma ve yangının olduğu bölüm santral yönetim binası, sarı bölge ise nükleer santral kısmı.

    - ruslar yangının söndürülmesi için itfaiyecilere izin verdi.

    -ukrayna başkanı zelensky'den acil durum açıklaması: “termal kameralarla donatılmış rus tankları, atom reaktörlerine ateş açıyor.” “neye ateş ettiklerini biliyorlar. buna hazırlanıyorlar.” “bu tarihte ilk kez oluyor! daha önce hiçbir ülke nükleer reaktörlere ateş açmadı.” “terör devleti nükleer teröre başvuruyor.” “zaporozhye’de patlama olursa bu her şeyin sonu olur, avrupa’nın sonu olur.” “çernobil’de bir reaktör vardı. burada altı tane var. rusya yeni bir çernobil istiyor, ama altı kat büyüğünü.”

    -zaporizhzhya nükleer santral başkanı ıgor murashov: "mümkün olan her şeyi yapıyoruz ama yangın devam ediyor, itfaiyecilere izin verilmiyor. büyük riskler var. santralde çatışmalar sürüyor."

    -energodar belediye başkanı dmytro orlov, zaporizhzhya nükleer santralinde yaralılar olduğunu söylüyor.

    edit: güncellemeler.

  • 1936 türkiye güzeli
    doktor mahmure birsen sakaoğlu.
    bu bir cümle neleri açıklıyor?
    1-türkiye diye bir ülke var.
    2-tıp okumuş bir kadın var.
    3-doktor olduğuna göre bir tıp okulu var.
    4-soyadı var (birsen soyadını atatürk vermiş).
    5-eşinin soyadını aldığına göre medeni kanun var.
    6-türkiye'nin katıldığı uluslararası bir yarışma var.
    hepsinden önemlisi bunların hepsi 83 yıl önce sadece 13 yaşındaki bir ülkede olmuş.
    ve en önemlisi "kadının adı var"!
    cumhuriyet erdemdir.
    yaşasın cumhuriyet.

    görsel