emrah safa gürkan

• tam münevver olmak üzereyken bünyesindeki düzceliliği atamamamış akademik ünvan sahibi insan.
  
  amerikalara gidip eğitim de görse türkiyede prof da olsa yine tam bir değirmenderelidir kendisi.
  
  adamı dinliyorsun biraz tam oo iyi mantıklı şeyler söylüyor demeye kalmadan saçmalamaya başlıyor.
  
  adam hakim görüşlere/fikirlere karşı geleceğim diye habire saçmalıyor. nietzschenin köle ahlakı diye bahsettiği şeyin vücut bulmuş hali. zaten fenerli olması da bununla bağlantılı, zira fenerbahçenin varlığı galatasaray düşmanlığından çıkıyor.
  
  hal böyleyken ilginç olan bir nokta dil öğrenebilmiş olması. normalde bilirsiniz bu kasalar ne yaparsa yapsın dil bilemez, dili dönmez telaffuz edemez hep bir şeyi eksik kalır, asla tam anlamıyla dil öğrenemez. ama bu beyfendi bir çok dili iyi konuşabiliyor anlayabiliyor.
  
  son not: arada buraları okuduğunu da söylüyor, hocam bir kere de hakim görüşe katılın geçin ben de rahatlayım siz de.
• tipik bir postmodern. ayrıca söylediklerinden hiçbir şey anlaşılmıyor. fiziken yani, kelimeleri seçemiyorsun pardon hocam ne dediniz mi diyecek öğrenci devamlı. biraz da hızlı konuşam da zeki görünem havalarından oluyor ama ciddi diksiyon, artikülasyon eksikliği bulunmakta. gerçi her dediği anlaşılsaydı da dinlenir miydi bilmiyorum. daldan dala bir sürü konuya atlayıp duruyor. sıfır sistematik. orada bile postmodern yani düşünün.
• aylar önce çekileceğinin müjdesini verdiği atilla ve hunlar yayınını büyük beklentiyle izledim. hayal kırıklığına uğradım diyemesem de biraz daha uzun bir yayın beklentim vardı. asya hunlarıyla avrupa hunları (atilla hunları) arasındaki bağlantının kaynaklar üzerinden daha fazla tartışıldığı, hunların türküğünün sorgulanmasına daha fazla vakit ayrıldığı bir yayın beklerken, esg "avrupa hunları asya hunlarının devamıdır, tüm hunlar türktür" şeklinde, bizim millette zaten yaygın kabul görmüş klasik argüman üzerinden bir program yaptı. ne izledim ben şimdi, dedirtmiştir.