228 entry daha
  • arada bir badilerimle yaptığım eylem..
    rahatlatıyor.. ve dertleştiğim adamı tanıma isteğimi arttırıyor.. çünkü çok düzgün badilerim var, çok güzel şeyler yazıyorlar..

    vesileyle hepsine teşekkür ederim..
  • o hiç tanınmayan kişi için bazen tamamen iğrenç ve sıkıntılı bi durum olabilir
  • ön yargısız birinin sizi dinlemesi güzelmiş.anlattıkça anlatabiliyorsunuz ve her şeyi konuşabildiğiniz için sorunlarınızı bile çözebiliyorsunuz. yakın bir zamanda yapmışlığım var çok rahatladım.
  • özellikle tren yolculuklarında yemek kompartmanında yapılan eylemdir.
    önceden 2 birasını içmiş bir sohbet arkadaşıyla yolculuğun sonunun nereye varacağı hiç belli olmaz...
  • eğer derdinizi hiç tanımadığınız biriyle bile paylaşmaya çekiniyorsanız sorunlusunuz efendim.
  • dertlerini anlatıp deşifre olduktan sonra çok kafa bi insanmışsın diyip her gün sabahlara kadar konuşup neticede tanışıp görüşmeye giden yol.daha samimi ve kalıcı bi arkadaşlık edinilme ihtimali yüksektir.tecrübeyle sabittir.
  • dertler taşınamayacak hale geldiyse kaçınılmaz olan eylemdir.
  • bir defa denediğim ve sonucunda sükut-u hayale uğradığım mevzu. içimde hep ukteydi. olmadı.

    geçen yıl istanbul'a gittiğim vakit karaköy'de bir banka oturdum. yanımda orta yaşlarında bir kadın. halinden belli, çileli yollardan geçmiş. ama öyle sessizce denize bakıyor. sessizliği öyle güzel geldi ki bir sigara yaktım. ona da ikram ettim. şaşkın bir ifade ile aldı paketten..

    abla: sağol :)
    parmakizi: rica ederim.

    bir iki fırt çektik. sonra ben başladım denizden dem vurmaya. oradan hayata bağladım konuyu. sonra güya kendime gelecektim. tatlı tatlı dinliyordu beni. bense bilerek lafı uzatıyordum kendime getirmeden. öyle ya hiç yapmamıştım böyle birşey, cesaret lazımdı biraz.. öyle böyle derken abla benden önce davrandı. başladı hayat hikayesini anlatmaya. öyle acıklıydı ki rolleri değiştiğimizin bile farkında değildim. ben sadece yalnızlıktan dem vuracaktım, o ise acılardan girdi. arada bir onay bekleyen gözlerle bakındı bana. bir sigara daha uzattım. sözü yıllardır görmediği çocuklarına getirdi. bir ara yanımıza yanaşan oltalı bir adam birşeyler söyledi ona.

    p: kim bu?
    a: kocam.

    ikinci kocasıymış. akşama yemek lazım diye balık tutmaya gelmişler. onu da dinledim dertli dertli. neler yaşamamış ki. bir yandan içimden "olmayacak parmakizi, sen kimseyle dertleşemeyeceksin. malum, seni bu dünyaya dinle diye göndermişler. ne haddine senin anlatmak" diyorum, bir yandan da ablanın hayat hikayesine vakıf oluyorum . hoş, sorsan öyle kolay kolay içimdekileri anlatmam zaten. öyle de ketumum. gel gör ki o gün gaza gelmiştim. ama çabuk söndü gazım. ablanın dertlerinin yanında benim bencil iç dünyamın ne anlamı vardı..

    biraz tebessüm, biraz tahlil. nasıl rahatladı ablamız anlatamam. telefonumu istedi. vermedim. "rahatsız etmem" dedi, yine de vermedim. biliyorum çünkü sonunu, hep ben dinleyecektim. nadir yaptığım zamanlardaki gibi yine bencilliğime döndüm. "kusura bakma abla, ben anlatacaktım, sen dinleyecektin" diyemedim de. son bir selam verip, hayır dualarımı diledikten sonra uzaklaştım banktan. hiçbir şey demedi. hüzünle gülümsedi sadece.

    usulca giderken galata köprüsü'ne doğru birkez daha iç geçirdim.

    "boşuna heveslenme parmakizi. sen hep dinleyeceksin.."
  • aslında güzeldir fakat konuşabilecek insan bulmak zordur. hele bu tip sosyal medya ortamlarında imkansız gibi.
    15-20 dakika içini döküyorsun. sonra kendisi liseye giden justin biebercı çıkıyor. sonra hoop verdiği tüm tavsiyeler uçuyor.

    bir derdin varken bir derdin daha oluyor.
  • hiç tanınmayan biri bulunamayacağı için gerçekleşmesi mümkün olmayan eylem. kişinin hiç tanımadığı biriyle dertleşmesi denmek istenmişse, o başka tabi...
1107 entry daha
hesabın var mı? giriş yap