2931 entry daha
  • yürüyüş,duş
  • muhakkak vardır ama benim gibi kadınların vakti yoktur. zaten mutsuzluk bu vakitsizlikten doğuyor. biri 5 yaşında biri 5 aylık iki kızım var. çalışmıyorum şuan. tüm günüm onlarla geçiyor. hatta geceleri bile. çünkü bebeğimin beslenme ihtiyacı var. çok bunalmış durumdayım. ve ne yazık ki sessiz çığlıklarımı duyan yok. bunun böyle olacağını bildiğim için olmaması yönünde çaba gösterdim. sözler verildi, başta da çok iyiydi. sonrası gelmedi.
    çünkü 2 çocuklu, işinde gücünde, 30lu yaşlarda bir adamın pc başında arkadaşlarıyla gece boyu oyun oynaması daha önemlidir. bense kahvemi kucağımda bebeğimle, 5 yaşındaki kızıma etkinlik yaptırmaya çalışırken ayakta içebiliyorum. eğer böyle yapmazsam büyük kızım tablet telefon falan takılmak istiyor ve kızımı ekrana bağımlı yetiştirmek istemiyorum. ama bazen yetemediğim için izliyor. bu bende daha da öfkeye sebep oluyor. desteğim olmadığı için yapamadığım şeylerin de vicdani yükünü ben taşıyorum. kusursuz anne olunmaz farkındayım ama kadınlar bu kısır döngünün içine bırakılmamalı.
    o bilgisayarı alma oyuna sarcaksın sonra ben yakmak zorunda kalacağım dedim. az dedi biraz dedi sözlerini tutmadı. benim zorumla kızıyla oyun oynuyor, benim söylenmelerimle bebeğe bakıyor. ve ben gerçekten çok daha fazla yoruluyorum. hem daha da geriliyorum, hem çocuklarla ilgili her şeyi ben düşünüyorum hem kendime ayırabildiğim vakit sıfır hem de kızımla anlaşamadıkları zaman arayı ben buluyorum. böyle olunca da kadın neden ilgisiz davranıyor oluyor. iyi de bu durumda saçımı bile zor tararken, tüm ev ve çocuklar benim üstümdeyken, bir arkadaşımla 15 20 dakika telefonda bile konuşamaz haldeyken ne ilgisi pardon? zaten umrumda da değil. soğuyorum çünkü.
    hayatımda olmasa yalnız bir anne olsam derim ki kimse yok. tek ben varım. anne de benim baba da benim. o zaman beklenti olmaz. elimden gelen buydu derim. ama bu şekilde yalnız kalmak korkunç. adama bir şey anlatıyorum bir gözü telefonda. ya hediye almayı bile beceremiyor, doğum günüm için mekanı bile bana bırakıyor. evlenene kadarmış her şey cidden. ben bir gün bundan ayrıldım dünyaları önüme serdi. evlendik o dünyalardan eser kalmadı. dünya dediysem maddiyatla alakası yok. ilgi, alaka.
    çok yalnız bırakıldım, hayatın içindeyken hayattan koparıldım. bebeğim biraz büyüsün iş hayatına geri dönüp eski çevremi geri kazanacağım. eli yüzü düzgün bir insanım ve kapalı kapılar ardında yılların güzelliğimi çalmasına da izin vermeyeceğim. ben de o zaman ne istiyorsam onu yapacağım. işte bu motivasyon bana ve mutsuzluğuma iyi gelen tek şey.
    not: çocuklarımın bu mutsuzlukla hiçbir ilgisi yoktur. onlar için her şeyi yaparım. mutsuzluk kaynağı elini aynı şekilde taşın altına koymayan eştir. çocuk büyütmek evet zor. ama birlikte zorlanıp, beraber daha güçlü bir çift olmak varken, taraflardan birinin tüm yükü diğerinin omuzlarına bırakıp keyfince yaşaması diğerine mutsuzluk ve öfke olarak geri döner. ben bu günleri atlatırım ama atlatırken de ne yaşadığımı asla unutmam.
  • tutunacağı bir el.
  • sevgi ve ruh sağlığı. bu ikisi olursa mutsuzluk biter.
  • mutlu bir arkadaşla muhabbet etmek veya komedi seyretmek
  • sigara
  • zaman...
    usul usul yavaş yavaş gelen zaman...
  • bi kutu kinder pingui
  • bunlar da yeni türedi. istakramda tiktokta gördüklerinden etkilenip kafayı sıyıran tipler.

    insan dediğin şey her daim mutlu olan bir canlı değil. mutluluk zaten sürekli olan bir şey değil. bir derdin yoksa mutluluğu becerebiliyor olman lazım. eğer beceremiyorsan bu tamamen seninle alakalı bir durumdur.

    hatta derdin olduğunda bile mutlu olabilmen gerekir. kendine yetebiliyorsan tabi.

    çoğunuzun yazdıklarına baktım. sizdeki şey mutsuzluk değil şımarıklık.
  • ne kadar mutsuz olduğuna göre değişir.
    bazılarına 10 saniyelik sarılma yeter, bazıları ise ölse bile o mutsuzluktan kurtulamaz.
105 entry daha
hesabın var mı? giriş yap